Bu gün ünlü tv programının oyununu incelicez ...
Rüzgar, özgürlüğü teninizde hissettiriyor ilk kez. O inanılmaz vahşi ses, nasıl da parçalıyor hayatın monotonluğunu... Kimsenin tadamadığı o benzersiz duyguyu hissediyorsunuz ruhunuzda. Ve belki de ilk kez özgürlüğü ve aşkı aynı anda yaşıyorsunuz. Rüzgar, yol, siz bir de Chopper'ınız... Ve şimdi, bir çok insanın bir kez bile yaşayamadığı o muhteşem duyguyu yaşama zamanı.
Evet, siz kesinlike özgürlüğe aşıksınız.
Şu dünyada -tabi ki sağlığımızdan ayrı- istediğim iki şey var. Bir tane Lamborghini Diablo SV ve bir tane da Harley-Davidson. Çok şey mi istiyorum? İki tane motorlu araç... Nedir ki yani ? Hadi dört tekerlekliyi bırak, iki tekerlek olsun. Üstünde özgürlüğü tatmak, streslerden kurtulmak, güzel şeyler düşünmek... İnsan cennette gibi hisseder kendini. Bir chopper ile bunları yapmak herkesin hakkı. Tabi bu hakka ülkemizde ulaşmak biraz zor. 2005 model bir Harley-Davidson Heritage Sotfail Classic ABD'de 17.000$ iken ülkemizde 25.000$ gibi satılıyor. Belki de daha fazla.
Araba yarışlarından geçilmediği bir dönemde bu sanat eserleriyle dolu, size bir nebze de olsa özgürlüğü ve chopper kullanmanın zevkini verebilecek, kendinizi bu canavarın üstünde düşünerek gerçek hayatta kim bilir ne zaman gerçekleştireceğiniz -ya da gerçekleştiremeyeceğiniz- bir duyguyu yaşatmaya çalışıyor American Chopper. Peki başarılı oluyor mu? Amerikan malzemesini Rus takımı oyun olarak geliştirirse, bana pek olmazmış gibi geliyor ama neyse.
The new guy yani yeni eleman olarak American Chopper adı altında kişiye özel motosikletlerle uğraşan bir dükkanda işe başlıyoruz. Paul Sr (Baba Paul) ve Paul Jr (Oğul Paul) ile birlikte işten işe koşarak (genelde biz koşuyoruz) geçimimizi sağlıyor ve bir yandan da kendi chopperımızı hazırlıyoruz. TV şovundan oyun dünyasına geçiş yapıyor American Chopper. Dükkan sahipleri de oyuna aynen aktarılmış. Giriş videosundan da anlayacaksınız.
Oyunu ilk çalıştırdığınzda grafik ayarlarını yapmanız isteniyor. Eğer çözünürlüğü büyütmek ya da küçültmek isterseniz başlat menüsünden oyunu kliklerken shift tuşuna basılı tutmanız yeterli. Hoş bir giriş videosunun ardından gelelim ana menüye. Gerçekten çok vasat. Ne EAX, ne detaylı grafik ne de kontrol ayarı var. Hatta eğer 1.1 yamasını yapmazsanız motosikletin dokuları bile gözükmüyor. Bembeyaz bir demir yığınını kullanıyoruz. Benim ekran kartım ATI; belki sorun burada, bilemiyorum. Ama neyse ki yamadan sonra düzeliyor. Eğer siz de bu sorunla karşılaşırsanız Softpedia'dan 1.1 yamasını çekebilirsiniz. Üstteki arama alanına American Chopper yazmanız yeterli. Yamalı halinde de pek bir şey değişmiyor. Yani motordaki yansıma ve dokuları çıkarırsak. Detaylı ayarlar yine yok. Neyse buna da şükür. Oyun sanırım -artık hangisinden port edilmişse- konsoldan aktarılmış GTA VC gibi. Menülerdeki detaylardan ve oyun grafiklerinden anlayabilirsiniz. PC için pek uğraşmamış amcamlar.
Şu bizim eleman da çok sessiz biri. Oyunda 10 bölüm var ve ben 7. bölümdeyim, konuştuğunu, ağzından iki laf çıktığını yeni görüyorum. Önceki bölümlerde belki konuşmuş olabilir. Ama o zaman kafaya bu kadar takmazdım, "Yahu bu adamın dilini kedi mi yedi? Konuşsana be adam! El, kol hareketi yapma bana!" demezdim herhalde. Her neyse... Ayrıca bölüm aralarındaki videolar da çok kötü. Tamam oyun içinde bir çok video olabilir. Hepsine böyle çaça animasyonlu görüntüler yaparsa adamlar, maliyet bayağı bir yükselir. Ama her bölüm olmasa da bazı önemli yerlerden sonra düzgün videolar konmalıydı. Bunun yerine hepsi oyun grafikleriyle yapılmış videolar var. Hadi tamam böyle oldu. O zaman neden GTA gibi yapmadınız? GTA'da da ara sahneler oyun grafikleriyle yapılmış ama mesela o an arabayı tam o sahnenin olacağı alana koydunuz, o gösterilen ara yerlerde sizin arabanız da gözüküyor. Yani sabit bir video yok. American Chooper'da ise hem oyun grafikleri hem de videolar sabit. Örneğin, sizin oyun boyunca her bölüm sonunda kendi motorunuza aldığınız gidon, çamurluk, V motor veya en önemlisi de kaplama, oyun ara videolarında gözükmüyor! Yapımcılar kendileri bir model belirlemiş -ki bu model de mevcut oyunda, siz de yapabilirsiniz- ve bu model de ara videolarda çıkıyor karşımıza. Üzüldüm açıkçası. Buna da pek uğraşmamışlar.
Yapay zekaya gelelim. Bazı durumlarda içler acısı. "Offff!!!!" diyeceğiniz bazı hatalar var. Mesela dümdüz yolda giderken -dümdüz yahu!- karşıdaki arabanın önü bomboş ve siz de tabi normal olarak arabanın sağından ya da solundan geçeceksiniz. E tabi bir de yakın geçmeniz lazım ki biz bu olaya "near miss" yani teğet geçmek (Burnout rules!) diyoruz ve bunlar da puan demek, araba cart diye önünüze kırıyor direksiyonu. Siz de Trinity'nin 360 derecelik açıyla çekilen tekmesi gibi bir ortamda uçuyorsunuz. Hoop! N'oldu? -400 puan! Yanlış anlamayın teğet geçtiğiniz araba başına aldığınız puan 75! Ya işte böyle. O yüzden temkinli olun. Bir de Paul Sr ile birlikte gittiğimiz görevler var. Herhalde yapımcıların harbiden gıcık olduğu bir karakter bu. Oyunda hep bizim yanımızda ama pek yapay zeka vermemişler buna. Onu takip etmeniz gereken görevlerde yolda gitmeniz gereken tarafından değil de karşı şeritten giden, üstelik bunu sizin şeridiniz bomboşken yapan, ters yönde gittiği için de genelde karşıdan gelen araca bodozlama giren başka birini gördünüz mü? Bunun yanında bazı görevler de acayip uzun. Yani sadece öyle aval aval sürüyoruz motoru. Başka hiç bir şey yok. Özgürlüğün tadı dedik ama bu kadar da olmaz. Görevdeyiz zaten. Bizi zorlayacak bir şeyler olmalı. Zorlasın dediysek düzgün yapay zekalı şeylerden bahsediyorum tabi.
Bazı görevlerde de motorcularla yarışmanız gerekiyor. Normal olarak trafikte çarptığınız her araç size -50 puan getiriyor ama kaza yaptığınızda -400lere kadar gidiyor. Bu yarışçılar için de geçerli. İşin gıcık yanı siz yolda kaptırmış gidiyorsunuz ve bir yarışçı da tam dibinizde bitivermiş, siz hiç bir kontrol tuşuna basmayıp da o sizin motorunuza çarparsa eksi puan sizin hanenize yazılıyor. Gerçekten sinir bozucu.
Cass diye de bir parazit var. Hep olur ya işte kötü biri her oyunda, her filmde. Bu da buradaki serseri. Şimdi motorla giderken elimde bir zincir, bir baseball sopası gibi düşmana daha çok zarar verecek ve kapışmayı daha da zorlayıcı şeyler yapmamız gerekirken motorları kullanarak onları düşürmeye ya da sıkıştırmaya çalışıyoruz ya da çalışırken biz patlıyoruz. Böyle savaş olmaz kardeşim!
Bir de polis var oyunda. Her zaman olduğu gibi polisin, yanından saatte 500km hızla geçen bir aracı takip etmek yerine sizin saatte 61km (şehiriçi sınır 60km) hızla gitmeniz peşinize takılması için yetiyor. Ey adaletsiz dünya... Burada da mı peşimi bırakmayacaksın?!
Oyundaki görevler GTA tarzı görevler. Git vakit dolmadan şu ilanları dağıt, şu motoru vakit dolmadan şu adama götür, şunlarla bunlarla yarış vs. Değişik olarak bir poker oyunu var. Siz motorla belirli noktalarda durarak kağıt topluyorsunuz. Beş tane topladıktan sonra diğer noktalarda durduğunuzda değiştirmek istediğiniz kartları seçiyor ve elinizin daha sağlam olmasını, böylece yenme şansınızı daha da arttırmanız gerekiyor. En az two pair yani iki çiftli yapın. Her görev sonunda da kaydetmeyi unutmayın.
Peki bu adamlar ne yapmış? Oyuna üç beş artwork ya da American Chopper'ın resimlerini koymakla ne elde edeceklerini düşünmüşler ki? Olduğu gibi geçirmişler işte motorları ve karakterleri. Kendi motorumuzu dizayn edeceğiz. Bunu 2-3 tane sınırlı parçayla mı yapacağız? Hiç zenginlik yok oyunda. GTA SA'daki araba modifiyede bile daha fazla seçenek vardı ki o bu oyundan çok daha geniş içeriğe sahip olduğu halde yine de modifiye için adamlar uğraşmışlar konunun ve diğer bir çok görevin yanında DVD'de kapladığı yeri düşünürsek. Düşünün, bu oyunda modifiye çok daha detaylı olmalıydı.
Müzikler rock, heavy metal ve country tarzlarında. Ana menüde zaten tek müzik var. Oyun boyunca da zaten rakiplerle ve trafikle cebelleşmekten müziği adam gibi de dinleyemiyorsunuz.
Kontrolleri de açıklayalım kısaca. Zaten değiştirme şansınız yok. Ok tuşları ile yön verirken geri ok tuşu ile arka fren, space ile ön fren, Q geri vites, E ileri vites. WSAD tuşları ile de ok tuşlarının yaptığı şeyleri yapabilir, 1 ile de kamera açılarını değiştirebilirsiniz.
Son söz olarak ister bu oyunu alın ister almayın hiç bir şey kaybetmezsiniz. Dışarıda, sokakta custom bir chopper görseniz daha çok sevinirsiniz belki de. Az sayıdaki modifiye seçenekleri, basit ve gereksiz uzunluktaki görevleri, yapay zekadaki düşüklük bende hayal kırıklığına sebep oldu ve diğer chopper hayranlarını bir hayli üzecek. Oyun daha sert olmalıydı. Ama sırf chopper sevgimden dolayı oynuyorum oyunu. O egzozdan çıkan sesi duyabilmek ve kendi motorumu kullanabilmek az da olsa mutlu ediyor beni.
Ön frene basılı tutup yön ve gaz vermek zevkli hani ;-)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder