12 Mart 2014 Çarşamba

South Park: The Stick of Truth İnceleme

Yıllarca bekledikten sonra nihayet o gün geldi çattı. Kar, yağmur demeden, kimilerinin GTA 5 kadar beklediği o oyun sonunda karşımızda duruyor. THQ iflas ettikten sonra iptal edildi söylentileri çıkan, Ubisoft’un beyaz atlı prens gibi yetişip kurtardığı South Park: The Stick of Truth, duyurusundan uzun bir zaman sonra çıkışını yaptı.

Ertelene ertelene bizleri kudurtmuştu South Park. Her ne kadar oyunun arkasında dizinin yaratıcıları olan Trey Parker ve Matt Stone bulunsa da ertelenmeler yüzünden acaba kötü bir oyun mu geliyor sorusu gelmişti akıllara. Sonrasındaysa oyundan ilk oynanış videoları gelmeye başladı ve ilk beklentilerimizin karşılığını bulduğunu gördük. Oyunun başına geçtiğimde de her geçen dakikayla birlikte aldığım zevk katlanarak arttı.



“Adeta Yeni Bir Sezon”

Oyunda South Park’a gelen yeni bir ailenin çocuğunu yönetiyoruz. Neden buraya taşındığımız belli değil. Tek bildiğimiz şey ağzımızı bıçağın bile açamadığı. Babamızdan ilk görevimizi aldıktan sonra sokağa çıkıyor ve maceraya adımımızı atıyoruz. Macera dediğime pek bakmayın, çünkü her şey oyundan ibaret. Kasabadaki çocukların oynadığı bu oyun hepimizin zamanında yapmak istediği ama yapamadığı bir şey aslında. Dungeons and Dragons’ı sokaklara taşımak ve gerçekten yaşamak. The Stick of Truth da bize tam bu duyguyu yaşatıyor.

Oyunumuzun hikayesi basit. The Stick of Truth’u (Doğruluk Çubuğu) elimizde tutmak. Çubuğumuz Cartman’ın önderliğindeki insanlarda bulunuyor. Bu krallığa (!) katılmamızın ardından elflerin saldırısına uğruyoruz ve çubuğu kaybediyoruz.



Hikaye genel olarak The Stick of Truth çerçevesinde şekilleniyor. Ancak oynadığımız oyun South Park. Haliyle oyunda ilerledikçe hikaye de gittikçe absürdleşmeye başlıyor. Uzaylılar, devlet adamları, nazi zombiler… South Park’ın oyunundan bekleyeceğiniz her şey The Stick of Truth’ta bulunuyor. Oyuna bir bakıma apayrı bir sezon olarak da yaklaşabilirsiniz. Çünkü oyunun hikayesinin diziden tek farkı koca bir bölümü oluşturuyor olması. Bol bol güleceğiniz espriler ve sahneler diziyi gerçekten oynuyormuşsunuz hissini yaşatıyor.

Hikaye konusunda bir de karakterimiz konuşmuyor olmasına değinmek istiyorum. Battlefield 4'ün tek kişilik kısmında olduğu gibi konuşmayan ana karakterlerin çoğuna uyuz oluyorum. Bazı ana karakterlerin konuşması gerekiyor. Ne diye kendi oyunundaki ana karakteri Gordon Freeman'a benzetmeye çalışırlar ki. Neyse konudan fazla çıkmadan South Park'a geri dönelim. South Park'taki ana karakterimizin konuşmuyor olması oyun için eksi değil, artı olmuş. Bunun iki nedeni var. İlk neden çok güzel gönderme yapıyor olması. Karakterimiz susarak Battlefield 4 gibi oyunlara çok güzel bir gönderme yapıyor. Karakterimize yöneltilen bir soruya cevap olarak herkese bön bön bakmak gerçekten harika olmuş. Diğer sebep ise diziyi yaşamak. Ana karakterimiz konuşmadığı için ona ısınmaya çalışmak yerine dizinin havasını yaşıyorsunuz. Eğer karakterimiz konuşuyor olsaydı eminim ki ben de dahil olmak üzere birçok kişi ana karakteri eleştirecektik. Geliştiricilerin bunun yerine diziyi yaşamamızı sağlaması yerinde bir hamle olmuş.

South Park: The Stick of Truth Sistem Gereksinimleri

Minimum Sistem Gereksinimleri:
İşletim Sistemi :Win XP 32
İşlemci :Pentium 4 2.66GHz ya da Sempron 2600+
RAM : 1.5 GB
Gerekli Boş Harddisk Alanı : 6 GB
Ekran kartı :Quadro FX 1700 ya da Radeon HD 5450 256MB(+256MB)
DirectX :DX 9


Tavsiye Edilen Sistem Gereksinimleri:
İşletim Sistemi :Win 7 64
İşlemci :Core 2 Duo E4600 2.4GHz ya da Athlon 64 X2 Dual Core 4400+
RAM : 2 GB
Gerekli Boş Harddisk Alanı : 6 GB
Ekran kartı :GeForce 8800 GT ya da Radeon HD 3870(+512MB)

DirectX :DX 10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar