14 Nisan 2013 Pazar

Tomb Raider 2013 İnceleme


Biricik Lara’mızın “reboot”, yani baştan başlayan hikâyesini Tomb Raider ile göreceğiz. Yalnız bu yeni başlangıç, öylesine kökten, öylesine yenilikçi ki, "Önceki oynadığımız oyunlar Tomb Raider serisindense bu oyun neyin nesi?" dememek için zor tutuyoruz kendimizi...

Seriyi yeniden başlatma üstlenen oyunda, Lara Croft'un en genç ve tecrübesiz halini görüyor, görevden göreve koşarak nasıl bir kahramana dönüştüğüne tanıklık ediyoruz.


Senaryodan olabildiğince yüzeysel bahsedeceğim ki oynadığınız zaman siz keşfedebilesiniz.

Henüz genç bir kız olan Lara, bir grup arkeologla birlikte daha önce keşfedilmemiş özel bir yeri bulmaya çalışır. Yaptıkları gemi yolculuğu esnasında işler ters gider ve Bermuda Şeytan Üçgeni’nde bir fırtınaya yakalanarak gemilerini paramparça ederler. Gemideki mürettebat ve arkeologların büyük bir kısmı kurtulur. Fakat onlardan ayrı düşen Lara, vahşi hayvanların ve bir grup yağmacının bulunduğu adada yaşam savaşı vermek zorunda kalır.

Önceki oyunlara göre Lara daha masum, genç, güzel bir kız olarak karşımıza çıkıyor. Gene tüm güzelliğiyle bizi büyüleyen Lara’nın oyun boyunca yaşadığı ve yaşayacağı değişiklikler aslında bizzat sizin kontrolünüzde. Önceki oyunlara göre yeni Tomb Raider’daki farklardan birine hemen değinerek bunu açıklayayım: Yetenek geliştirme sistemi.


Ada hayatınız boyunca yeri gelecek avlanacak, yeri gelecek düşmanları sırtından vuracak, yeri gelecek sıcak çatışmalara gireceksiniz. Sonuç olarak yaptığınız her başarılı eylemin size tecrübe puanı olarak geri döneceğini unutmayın.

Bu tecrübe puanlarınızla 3 farklı alanda ustalaşma şansınız var. Hunter (Avcı), Suvivor (Hayatta Kalma), Brawler (Yakın Dövüş) isimli 3 farklı yetenek grubunda tecrübe puanlarınızı harcayabiliyorsunuz. Silah kullanmada ustalaşabilir, etrafta daha fazla hazine bulabilir ya da düşmanların arkasından tek hamlede işinizi bitirebilirsiniz. Fakat hangi yeteneğe kassam diye çok düşünmenize gerek olmuyor. Çünkü oyunu bitirdiğiniz anda neredeyse hepsini açmış olacaksınız.


Oynanış yenilikleriyle ilgili konuya direkt olarak tecrübe puanlarından girdim. Ama Tomb Raider, her alanda kendini baştan yenilemiş. İlk olarak artık açık dünya sayabileceğim bir ortamdasınız. Ancak bunu GTA serisinde olduğu gibi düşünmeyin. Daha çok koridorlardan oluşan bir harita gibi. Bazen göreve giderken göreceğiniz farklı bir patika sizi bir hazineye götürebiliyor. Eğer daha önce ulaşamadığınız bir yer varsa haritanız üzerindeki Fast Travel (Hızlı Seyahat) noktalarından keşfedemediğiniz yerlere tekrardan ulaşabilirsiniz.

Tomb Raider’daki oynanış çeşitliliği temelde 3 noktadan oluşuyor. İşin platform kısmını oluşturan atlama-zıplama yerleri, düşmanlarınızın yanından gizlice gitmeniz gereken yerler, bir de düşmanlarınızla girdiğiniz sıcak çatışmalar. Bunun dışında avlanmak, keşif yapmak, hazine peşinde koşmak gibi yan kısımlar da oynanışı çeşitlendiren öğelerden.

Bu atlama-zıplama diye bahsettiğim platform kısmı, oyunun en ön plandaki kısımlarından biri. Animasyon ve kontroller açısından size hiçbir zorluk çıkarmayacak platform öğeleri, çeşitliliği açısından da oldukça eğlenceli ve tatmin edici.



İşin platform tarafında harika bir iş çıkaran yapımcı firma, aksiyon kısmında da bundan aşağı kalmıyor.

Düşmanlarınızla çatışmaya girdiğiniz anda kullanabileceğiniz 4 farklı silahınız olacak. Bunların arasında son dönemin revaçta silahı ‘yay’da yer alıyor. Gizli gizli ilerlediğiniz anlarda oldukça işinize yaracak yay-ok ikilisi, en çok başvuracağınız silah olacaktır.


Silahlara girmişken oyunun yetenek geliştirme sistemi yanında getirdiği bir diğer RPG öğesinden de bahsetmek gerek.

Artık mevcut ekipmanlarınız üzerinden modifikasyonlar yapabiliyorsunuz. Örnek vermek gerekirse, pompalı tüfeğinizin vuruş gücünü arttırabilir, makineli tüfeğinizin şarjör değiştirme süresini hızlandırabilir, tabancanıza susturucu takabilirsiniz. Bu geliştirmeleri yapabilmek için düşmanlarınızı üzerinden çıkan veya etraftan topladığınız eşyaları kullanmanız gerekiyor.

Yetenek geliştirmelerinizi ve silah modifikasyonlarınızı oyun süresi boyunca göreceğiniz kamp ateşi noktalarından yapabilirsiniz.



Tüm bu bahsettiğim yeniliklerden önce oyunu ilk açışınızda gözünüze çarpacak şey, grafikler olacak. Crystal Dynamics grafikler konusunda harika bir iş çıkarmış. Işıklandırmalar, dış ve iç mekan kaplamaları, karakter tasarımındaki detaylar türünün en iyi örneklerinden. Grafiklerle beraber animasyonlar da seviye atlamış. Lara’nın her hareketi olması gerektiği gibi, gerçekçi. Bir yere atlarken, çatışmaya girerken veya çatışma esnasında Lara’nın hareketlerinin akıcılığı sizi anında atmosfere sokuyor.

İşin görsel kısmı kadar işitsel kısmı da performansını üst düzeyde tutuyor. Oyundaki seslendirmeler harika. Her karakterin duygusal reaksiyonunu o anda hissedebiliyorsunuz.

“A Survivor is Born”

Crystal Dynamics, Tomb Raider’ın yeni versiyonunda ulaşmak istediği her noktaya başarıyla ulaşmış. Oynanış, senaryo konularında akıcılığı sağlayarak oyunculara soluksuz bir maceranın kapılarını ardına kadar açmış. Biz de bu kapıdan geçerek maceranın suyunu sıktık. Ve ortaya çıkan destansı macerayı bir solukta bitirdik. Oyunla ilgili tek söyleyebileceğim eksi, oyun çıkmadan önce vadedilen derin senaryo. Tomb Raider söylendiği kadar derin bir senaryo sunmuyor. Ancak bu kadar muhteşemliğin arasında bu sadece küçük bir eksi olarak yer ediyor.

Lara Croft’un yeniden yükselişine tanık olmak istiyorsanız buyurun, karşınızda 2013 model Tomb Raider.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar