Aksiyon oyunlarında genel olarak başkahraman olarak erkek karakterler seçilir. Piyasadaki en iyi aksiyon oyunları baktığımızda başroldeki karakterin hep erkek olduğunu görürüz. Mesela, God of War, Assassin’s Creed, Devil May Cry bu erkek ana karakter olayına verebileceğimiz örneklerden sadece bir kaçı. Oyunlardaki başkarakterlerimizin erkek olması aslında gayet normal bir durum. Şeytanlarla, iblislerle, şövalyelerle birebir dövüşürken kaslı pazulu bir erkek yerine bayan bir karakterin olması herhalde pek uygun olmazdı. God of War 3’te Kratos’un o meşhur kafa koparma sahnesinde bir bayanın olduğunu düşünsenize? Gerçekten enteresan olurdu. Tabi oyun dünyasında hiç bayan karakterler yok demiyorum. Tomb Raider, Blood Rayne gibi dişi karakterlerde bir hayli hırçın ve seksilerdi. Özellikle Blood Rayne, daracık sexsi kıyafeti, kızıl düz saçlarıyla son derece dikkat çekici bir vampirdi. Şimdilerde ise Sega firması Blood Rayne’in o sexsiliğini bizlere unutturacak, hatta Rayne’de kimmiş dedirtecek bir karakterle tanıştırdı. Bayonetta…
Bayonetta oyunu duyurulduğundan buyana, konusu ve görselleriyle olduğu kadar, oyunun başkarakteri olan Bayonetta ile de adından bir hayli söz ettirdi. Şimdi gelin bu öldürücü güzelliğin içinde saklı olan hikâyeyi beraberce hatırlayalım ve nasıl bir oyunun bizleri beklediğini görelim.
Karanlık Tarafın Aydınlık Yüzü
Bayonetta’nın hikâyesi fantastik bir dünyada geçiyor. Yani vampirlerin, iblislerin, dev yaratıkların olduğu kurmaca bir dünya. Bu dünyada ise iyilik ve kötülük arasındaki dengeyi sağlayan iki temel güç bulunuyor. Bu güçlerden Lumen Bilgeleri iyi tarafı, Umbran Cadıları ise kötü tarafı temsil ediyor. Aslında kötü tarafı temsil etmesinden kasıt, hep kötülük yapan, dünyayı yakıp yıkan, insanlara zulüm eden manasında değil. Umbran Cadılarının tek görevi iyiliğin karşısında kötülük dengesini sağlamak. Bu iki temel güç birbirlerinin işlerine karışmadan barış içinde görevlerini yerine getirmektedirler. Fakat bir gün Lumen Bilgeleri, çok fazla kötülük olduğunu savunarak, Umbran Cadıları’na savaş açar. Bu savaş sonucunda neredeyse bütün Umbran Cadıları yok olur. İçlerinden sadece birkaç tanesi hayatta kalmayı başarır. Bu cadılardan biride Bayonetta’dır. Bayonetta’nın amacı ise dünyada alt üst olan dengeyi yeniden sağlayabilmektir.
İşte oyunumuzun sahip olduğu ana hikâye bu şekilde özetlenebilir. Zira Bayonetta’yı önceden inceleme şansına sahip olan bazı yabancı siteler oyunun hikâye yönünden zayıf olduğunu savunmuşlardı. Açıkçası bende oyunu oynadıktan sonra bu hisse kapıldım. Oyunu bitirdikten sonra kendinizi boşlukta hissediyorsunuz. Yani sanki her şey bitmemiş, eksik olan birçok şey varmış gibi hissediyorsunuz. Ya da bu benim şahsi düşüncem ama mutlaka bana katılan oyuncu arkadaşların olacağını düşünüyorum. Neyse, sizlere spoiler vermeden oyunun içeriğinden biraz bahsetmeye başlayalım.
Öldürücü Bir Güzellik
Bayonetta üçüncü tekil görüş açısına sahip yani tps tarzında bir yapım. Oyunda karşımıza ufak tefek bulmacalar çıksa bile genel amacımız karşımıza çıka Lumen Bilgeleri’ni haklamak. Bunu yaparken ise kendimize has dövüş sitilimiz ve silahlarımız mevcut. Bayonetta silahlarını genelde akrobasi hareketleri eşliğinde kullanan bir karakter. Yani karşınıza bir düşman çıktığında, karakteriniz hemen silahını çıkartıp adamın kafasına sıkmıyor. Onun yerine, sizin belirleyeceğiniz bir hareketle, mesela takla atarken silahıyla düşmanını vuruyor. Bu da haliyle oyuna bir hayli renk getiriyor. Oyunda karakterimizin özel güçleri de mevcut. Bildiğiniz gibi Bayonetta bir cadı. O yüzden düşmanlarını çeşitli yollarla da öldürebilme yeteneğine sahip. Bayonetta’nın sahip olduğu en önemli silahı ise saçları. Karşınıza güçlü düşmanlar çıktığında, bu özellik sayesinde Bayonetta’nın saçlarından dev bir canavar çıkartabilir ve rakibinizi kolayca alt edebilirsiniz. Ben bu özelliğinizi bölüm bosslarında kullanmanızı öneririm. Çünkü bu gücünüzü kafanıza her estiğinde kullanamıyorsunuz. Bunun için bir bar var ve düşmanlarınızı pataklayarak o barı doldurmak zorundasınız. Bayonetta’nın sahip olduğu diğer bir cadı özelliği ise Which Time adında, Max Payne’deki oyunu yavaşlatmaya yarayan Bullet Time özelliğine benzeyen bir güç. Which Time gücünüzü kullandığınızda sizin haricinizde etrafınızdaki bütün düşmanlarınız yavaşlıyor ve onları kolayca öldürebiliyorsunuz.
Oyunda en çok kullanacağınız dövüş sistemi ise Bayonetta’nın ölümcül tekmeleri olacaktır. Zaten etrafınızda düşmanlar toplandı mı sizin tek yapmanız gereken tuşa basmak, gerisini Bayonetta hallediyor. Ayrıca oyundaki dövüş sisteminde çevre ile etkileşimde düşünülmüş. Düşmanlarınızı, etraftaki araçlardan yararlanarak da öldürebiliyorsunuz. Mesela bir sıkıştırma makinesine düşmanınızı sokarak, kolu çevirip onu orada sıkıştırarak öldürebiliyorsunuz. Oyunda bunun gibi size yardımcı olabilecek bir sürü araç mevcut.
Bayonetta’da karşınıza birçok düşman çeşidi çıkıyor. Bunlar genelde sizi fazla zorlamayacak türden basit Lumen askerlerinden oluşuyor. Fakat bölüm sonlarında sizi dev boyutta bosslar bekliyor. Bu bosslara karşı yukarıda bahsettiğim cadı özelliklerinizden faydalanabilirsiniz. Eğer cadı güçlerinizi boş yere basit düşmanlarınızda tükettiyseniz, bu dev yaratıklar sizi bir hayli zorlayabilir.
Oyunda öldürdüğünüz her düşman size halo adında bir şey bırakıyor. Bu halolar God of War’daki orblara benziyor. Halolarla silahlarımızı ve güçlerimizi geliştirebiliyor ayrıca kendimize yeni silahlarda alabiliyoruz. Aldığımız yeni silahlar ve geliştirdiğimiz güçlerimizle Bayonetta bizlere çok farklı hareketler sunabiliyor. Böylece oyunda sıkılmanızda söz konusu olmuyor.
Genel Yorum
Bayonetta piyasaya çıkmadan önce hit bir yapım olacağını zaten bizlere hissettirmişti. Oyun görsel yönden gayet başarılı bir yapıya sahip. Karakter çizimleri, çevre detaylamaları gerçekten çok başarılı olmuş. Arka plandan gelen müziklerde bir hayli gaza getirici. Oyunu oynarken kendinizi müziğinde etkisiyle o atmosfere kaptırıveriyorsunuz. Eğer oyunu satın almadan önce denemekte yarar var diyorsanız PlayStation Network ve XBox Live üzerinden Bayonetta’nın demosunu indirebilirsiniz. Benim düşüncem eğer bir konsol sahibiyseniz mutlaka Bayonetta oyununu arşivinize katmanızı öneririm. Unutmayın… Herkes oyun oynar!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder