8 Ocak 2012 Pazar

StarCraft II (PC) İnceleme

     Öyle bir oyun düşünün ki, çıkış tarihinin üzerinden 10 yıl geçmiş olsa bile, hala sevilerek oynanabilen bir yapım olsun. Öyle bir oyun düşünün ki, yıllara meydan okuması şöyle dursun, üzerine gelen onca yapıma rağmen hala bir numara olsun. Öyle bir oyun düşünün ki, ikincisi çıktığı zaman, hayranları, fanları o oyunun ikincisini ellerine aldıkları zaman göz yaşlarına boğulsun. Evet... Pek çoğunuzun da tahmin edebildiği gibi StarCraft'tan bahsediyorum. Tüm dünyayı kasıp kavuran, gelmiş geçmiş en iyi RTS oyunlarından biri olarak kabul edilen StarCraft'ın ikinci oyunu nihayet piyasaya sürüldü.

       Duyurulduğundan bu yana, merakla beklenen, yayımlanan her videosu, görseli olay olan StarCraft 2, 27 Temmuz gecesi Türkiye'de de satışa sunuldu. Satışa sunulduğu gece, birçok oyun sever mağazaların önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Evet, hem de Türkiye'de. Doğrusu böyle olaylara ülkemizde pekte alışık değiliz. Ama sanırım söz konusu, StarCraft gibi bir efsanenin devamı olunca, asla olmaz dediğimiz sahnelerle bile karşılaşabiliyoruz. Peki neydi StarCraft 2'yi bu kadar özel kılan? Neydi, yurdumun insanını gece gece sokağa döken? Eğer sizde bu soruların yanıtını merak ediyorsanız, gelin StarCraft 2'nin derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkalım.

Protoss, Zerg and Terran!
 
 

    Herhalde StarCraft oynayıpta bu üç ırkı bilmeyeniniz yoktur. Blizzard aynı ilk oyunda olduğu gibi, StarCraft 2'de de bu üç ırkla karşımıza çıkıyor. İlk oyunun senaryo modunda, Protoss, Zerg ve Terran ırkları için toplamda 30 adet görev mevcuttu. Yani diğer bir değişle her ırk için 10 adet ana görevimiz vardı. StarCraft 2'de ise sadece Terran ırkına ait bir senaryo moduna sahibiz. Hemen sinir yapıp, Zerg ve Protoss nerede diye celallenmeyin =) Oyunun gelişim sürecini az çok takip eden herkes bu iki ırka ait senaryo modlarının ek paket olarak oyuna sonradan dahil edileceğini zaten biliyordur. Bilmeyen okurlarımızda bu incelememiz vasıtasıyla bu ufak detayı öğrenmiş oldular. Oyunumuzun senaryo kısmına dönecek olursak, StarCraft 2'de sadece Terran ırkına ait bir senaryo modunun olması, elbette oyun süresinin kısalacağı gibi bir anlam teşkil etmiyor. Blizzard her ne kadar senaryo modunda ırk sayısını 3'ten 1'e düşürmüş olsa bile, ana görevler konusunda bir değişikliğe gitmemiş. StarCraft 2'de de aynı ilk oyunda olduğu gibi 30 adet ana göreve sahibiz.


 


        StarCraft 2'nin senaryosu da ilk oyundakiyle kısmen de olsa benzerlikler gösteriyor. İlk oyunu oynayanlarında bildiği gibi, Arcturus Mengsk ile Terran Birliğini yenmeye çalışıyorduk. StarCraft 2'de ise Raynor olarak Dominionları alt etmeye çabalıyoruz. Tabi bunu yaparken tek düşmanımız Dominionlar olmuyor. Zaman zaman Zerg lideri Kerringen'in saldırılarına karşıda savunma yapmamız gerekebiliyor. Oyunun senaryosu, araya giren son derece kaliteli videolarla oyunculara sunuluyor. Bir görevi tamamladığımızda Operasyonun komutasını sağladığımız Raynor'a ait olan Hypreion adlı gemiye gidiyoruz. Bu ara videoların büyük bir kısmı da bu gemide geçiyor. Ayrıca, oyunun yapımcıları bu gemiyi dolaşmamıza da olanak sağlamışlar. Girebileceğimiz bir kaç farklı oda bulunan güvertede, dilersek oyun makineleriyle mini oyunlar oynayabilir, dilersek e TV'den oyunla ilgili eğitim videolarını izleyebiliriz. Bu özellik gerçekten çok iyi düşünülmüş ve oyuna ayrı bir hava kazandırmış.
Seneler Sonra Yeniden Eski Dostlarla


 


     Blizzard StarCraft 2'yi bazı yönlerden oldukça geliştirmiş olsa bile, bazı unsurlara pek dokunmamış. Örneğin oyun oynanış dinamikleri bakımından ilk oyunla birebir benzerlikler taşıyor. Elbette bu serinin ilk oyunun oynamış olanlar için çok çok iyi bir şey. Ayrıca StarCraft 2'de ilk oyunda çok popüler olan Vikings, Medics, Goliaths ve Firebats gibi birliklere de yer verilmiş. Üstelik yenilenen upgrade seçenekleriyle bu birliklerinizi eskisinden çok daha güçlü bir hale getirme imkanına da sahipsiniz. Ayrıca, StarCraft 2'de Protoss ve Zerg ırklarına aitte bir takım upgradelere sahipsiniz. Bu upgradeleri yaptığınız takdirde bu ırklara ait olan bazı gemileri ve envanterleri üretebilme şansına erişiyorsunuz.


 


     Ayrıca oyundaki araştırma ve üretim hızları da bir hayli arttırılmış. İlk oyunda bir araştırma yapmaya başladınız mı saatler geçmek bilmiyordu. StarCraft 2'de ise bu süre çok daha kısa bir hale getirilmiş. Bu oldukça olumlu bir gelişme diyebilirim. En azından bu özellik sayesinde hızlı bir şekilde gelişip, oyundan daha fazla zevk alabilirsiniz. Böylece size verilen görevleri daha kısa sürede yerine getirip daha fazla kredi kazanabilirsiniz. Daha sonra kazandığınız bu kredilerle ((ki) bu krediler StarCraft 2'de para yerine geçiyor ) bina vb. ünitelerde yardım amaçlı kullanabileceğiniz yeni itemler satın alabilirsiniz. Kısacası, StarCraft 2'de hiç sıkılmadan, her an yep yeni şeyler keşfedebilirsiniz.

Genel Yorum


 


     Blizzard, StarCraft 2'yi ilk ertelediği zaman yaptığı açıklamada; " Şimdi bize kızanlar olabilir, fakat oyunu alıp oynadıklarında bu ertelemenin hakkını verdiğimizi görecekler " şeklinde bir söylemde bulunmuştu. Ben StarCraft 2'yi oynadığımda, gerçektende Blizzard'a hak verdim. StarCraft 2'ye neresinden bakarsanız bakın bir rts oyunu olarak son derece kaliteli bir çizgiye sahip. Oyun görsel yönden her an sürprizlerle dolu. Bir görevde sizleri karın ortasına götürürken, diğer görevde uçsuz bucaksız çöllere, ya da derin sonu olmayan karanlık mağaralara götürebiliyor. Ayrıca StarCraft 2'de mevcut olan gece gündüz döngüsüde oynanışa ayrı bir tat katıyor. Dakikalar ilerledikçe (oyunda bu saatler oluyor) değişen gölge boyları, kararan ortamı aydınlatan lazer silahları son derece ilgi çekici bir atmosferi bizlere sunuyor. Bunların yanında hikaye akışını sağlayan, yukarıda da bahsettiğim, son derece kaliteli ara videolarda, sizleri, gerçek bir film izliyormuşsunuz havasına sokuyor. İlkten göze karmaşık gelen fakat zamanla alışacağınız savaş ortamı da gayet iyi dizayn edilmiş yapıya sahip. Kaliteli görselleriyle, hayranlarını hayal kırıklığına uğratmayacak olan StarCraft 2, ses yönündende aynı kaliteye sahip diyebiliriz. Neredeyse her bir üniteye ayrı tonlamalar kullanılmış. Sonradan hepsi kulağınıza aynıymış gibi gelse bile, oyuna ilk girdiğinizde bunu rahatlıkla hissedebiliyorsunuz. Uzun lafın kısası, StarCraft 2'yi bu kadar beklediğimize değmiş. Fazla söze gerek yok. Unutmayın! Herkes Oyun Oynar!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar